7 ŞEKİLLENDİRİCİ ERDEM

İsa Mesih'in müjdesi benimsendiğinde, bu müjdenin meyvesi ile işaretlenmiş bir kültür üretir. Tanrı'nın lütfunu tanıyan tüm kiliseler, lütuf mesajıyla uyumlu olan niteliklere öncelik vermelidir ve onları takip etmelidir. Sovereign Grace içinde, tarihimize damgasını vuran açık bir müjde merkezcilik, bizi yedi belirli şekillendirici erdeme değer verme yoluna yönlendirmiştir: Alçakgönüllülük, sevinç, şükranlık, teşvik, cömertlik, hizmetkârlık ve sadakat.

Bu liste tamamen kapsamlı olmak amacıyla yapılmamıştır. Hiçbirimiz bu nitelikleri kusursuz bir şekilde göstermez ve dolayısıyla bu şekillendirici erdemlerin her birinin hayatlarımızda daha dolu bir şekilde ifade edilişinde büyümeye devam ederiz. Sonuçta, bu nitelikleri kendi halkında iyiliğiyle yaratan ve büyüten Tanrı'dır ve bize başladığı iyi işi tamamlama sözü vermiştir.

Sovereign Grace’te, Mesih'i merkezde tutmak için çaba gösterirken, umudumuz ve dualarımız bu şekillendirici erdemlerin gelecek nesillerde kiliselerimizde bulunacağı ve artacağı yönündedir.

1. Alçakgönüllülük

2. Sevinç

3. Şükranlık

4. Teşvik

5. Cömertlik

6. Hizmetkârlık

7. Sadakat

1. . Alçakgönüllülük

Rab, “alçakgönüllü ve ruhu ezik” olanı kutsayacağına dair bir vaatte bulunmaktadır (Yeşaya 66:2). Alçakgönüllülük, Tanrı'yı ve kendimizi doğru bir şekilde anlamaktır. Diğer şekillendirici erdemlerin temelidir çünkü alçakgönüllülük olmadan bu nitelikleri yetiştirme konusunda ne arzu ne de lütuf deneyimleriz. Müjde, “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” der (Efesliler 2:8-9). Bu gerçeği anladıkça alçakgönüllülükte büyürüz. Tanrı'ya karşı alçakgönüllülük, başkalarına karşı da alçakgönüllü olmayı teşvik eder. İsa'nın örneğine uygun olarak, bize şöyle buyrulur: “Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın. Yalnız kendi yararını değil, başkalarının yararını da gözetsin.” (Filipililer 2:3-4).

2. Sevinç

Müjde, “bütün halkları sevindirecek bir iyi haberdir” (Luka 2:10). İmanlılar, lütufla kurtuluş müjdesini duyduklarında ve kabul ettiklerinde, doğal bir tepki olarak sevinirler. Müjdede, Tanrı bizimle buluşur ve O’nun huzurunda sevinç dolu ve sonsuza kadar sürecek zevkler vardır (Mezmur 16:11). Hristiyanlar, her zaman “Rab’de her zaman sevinin” buyruğunu almıştır (Filipililer 4:4) çünkü müjde, hayatın yarattığı herhangi bir durum tarafından yok edilemeyecek bir sevinç kaynağıdır. Hatta acı ve sıkıntılarda bile, “ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazanmaktayız.” (2. Korintliler 4:17). Bunun bilinciyle sevinç duyabiliriz. Bu tür bir sevinç, yerel kiliselerde bulaşıcı hale gelir ve özellikle toplu tapınmamıza yansır.

3. Şükran

Müjdenin tüm faydaları, cömert bir Tanrı'dan gelen lütufla alınır. Bu tür cömert bir lütfa verilebilecek tek uygun yanıt şüphesiz ki şükranlıktır. “Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim” (Mezmur 86:12). Şükran dolu bir yürek, Rab'bin bizi müjde ve ortak lütfuyla nasıl kutsadığını anımsadıkça, anladıkça ve takdir ettikçe gelişir. Aynı zamanda diğer Hristiyanlar için de şükranlık duymaktayız: “Her zaman hepiniz için Tanrı'ya şükrediyoruz.” (1. Selanikliler 1:2). Her yerel kilise, yaptığı her şeyde Rab'be şükreden bir topluluk olmalıdır: “Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsa'nın adıyla, O'nun aracılığıyla Baba Tanrı'ya şükrederek yapın.” (Koloseliler 3:17).

4. Teşvik

Tanrı, insanlarını teşvik hizmeti aracılığıyla güçlendiren ve destekleyen “cesaret Tanrısıdır” (Romalılar 15:5). Mesih sayesinde Tanrı'nın önünde daima doğru kılınmış bir durumda olduğumuzu bilmek, ruhumuzu en çok teşvik eden şeylerden biridir. Ancak düşmüş bir dünyanın acı gerçekleri sık sık müjdenin hayatlarımızdaki görkemlerini gölgeleyebilir. Hizmet ederken, acı çekerken ve kalıcı günahla savaşırken moralimiz bozulabilir ve yorgun düşebiliriz. Teşvik, gerçeğe göre yaşamak için bizi güçlendirmek amacıyla Tanrı'nın kullandığı bir araçtır. Müjde ve Tanrı'nın değerli vaatlerinde, bizi teşvik eden gerçeklerin bir hazinesi vardır. Her imanlı kendini Rab'de teşvik edebilme yeteneğine sahip olduğu halde, Kutsal Kitap’ın vurgusu başkalarında gördüğüm ve fark ettiğimiz lütfun kanıtlarını paylaşma sevinci ve ayrıcalığı üzerindedir: “Bunun için şimdi yaptığınız gibi, birbirinizi yüreklendirip ruhça geliştirin.” (1. Selanikliler 5:11); “Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim.” (İbraniler 10:24).

5. Cömertlik

Her şey, her iyi ve mükemmel armağanın vereni olan Tanrı'ya aittir (Yakup 1:17). İsa Mesih'in müjdesi, engin bir cömertliktir. Çarmıh, Tanrı'nın sevgisinin vaaz kürsüsüdür ve layık olmayan günahkârlara olan lütfunun taştığı yerdir. “Çünkü Tanrı dünyayı öyle sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi; öyle ki, O'na iman edenler mahvolmasın, ama sonsuz yaşama sahip olsunlar” (Yuhanna 3:16). İlahi cömertliğini göstermeye devam ediyor çünkü, “Öz Oğlu'nu bile esirgemeyip O'nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?” (Romalılar 8:32) Bu tür bir cömertlikten faydalananlar olarak, şimdi Tanrı'nın halkı ve Tanrı'nın görevi için zamanımız, paramız ve yeteneklerimiz konusunda da aynı cömertlikle hareket etmeye dair her nedene ve lütfa sahibiz. Tanrı hoşnut bir şekilde veren “Tanrı sevinçle veren kişiyi sever” (2. Korintliler 9:7). Bunun bilincinde olduğumuz için sevinçle ve özgürce veririz.

6. Hizmetkârlık

Müjde, bizi önce Tanrı'ya sonra da başkalarına hizmet etmemiz için kurtarır. “Biz kendimizi ilan etmiyoruz; ama Mesih İsa'yı Rab, kendimizi de İsa uğruna kullarınız ilan ediyoruz” (2. Korintliler 4:5). İsa, sadık Rab’bimiz, hizmeti gerçek büyüklük olarak tanımlar: “Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkârı olsun. Aranızda birinci olmak isteyen, hepinizin kulu olsun.” (Markos 10:43-44). Bu büyüklüğü özellikle kendi yaşamını bizim için vererek gösterdi: “Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.” (Markos 10:45). Aynı zamanda bizi örneğini izlemeye çağırdı, sadece “sözle ve dille değil, eylemle ve içtenlikle sevelim “diyerek hizmet etmeyi teşvik etti (1. Yuhanna 3:18). Böylece birbirimize pratik yollarla sevgi ve ilgi gösteririz (Romalılar 12:13; Galatyalılar 6:2). Kutsal Ruh, kilisedeki hizmet hayatı için her Hristiyan'a lütfunu dağıtarak bizi güçlendirir: “Her biriniz hangi ruhsal armağanı aldıysanız, bunu Tanrı'nın çok yönlü lütfunun iyi kâhyaları olarak birbirinize hizmet etmekte kullanın.” (1. Petrus 4:10).

7. Sadakat

Aklanma, Tanrı'nın bitmiş işine olan iman aracılığıyla suçlu günahkârları doğru kıldığı ve bunu “bir armağan olarak Kendi lütfuyla” (Romalılar 3:24) yaptığı bir eylemdir. Bu nedenle, müjde aracılığıyla özgürce kurtulanlar aynı zamanda Tanrı'yı yansıtan ve O'nu memnun eden bir yaşam sürmeye çağrılır, yetkilendirilir ve motive edilirler. Rab'bi memnun etmek ve O’nu yüceltme isteğiyle hareket eden Hristiyanlar kutsallık arayışı içinde olmalıdır (İbraniler 12:14) ve sözün çalışanları olmalıdır (Yakup 1:22). Günahı öldürürüz (Koloseliler 3:5) ve her şeyde Tanrı için yaşarız (Koloseliler 3:17). Böyle yaparak, hayatlarımız Tanrı'nın iyiliği, Kutsal Ruh'un gücü ve müjdenin gerçekliğine tanıklık eder. Lütufla yönlendirilen inananlar, Tanrı'yı daha fazla tanıma, Mesih'in emirlerini uygulama, Ruh'un rehberliğinde yürüme, günahı öldürme ve Tanrı'nın önceliklerini ve amaçlarını arama yolunda büyürler (Markos 12:30-31; 1. Korintliler 10:31; 1. Yuhanna 5:2-3). Bu, imanlının yaşamında giderek artan bir sadakate yol açar.